[#] - | The beginning of the poem | Its position |
1441 | Senin elbiseni kısaltman gerçekten daha temiz, daha kalıcı ve daha takvalıdır | Page 466 From part fourth |
1442 | Tavsiyeye ve araştırmaya ihtiyacım olduğunda bana bir dost bırakmadılar | Page 470 From part fourth |
1443 | Senin canın yüzünden ne Allah'ın çakıl taşlarına çarptığını, ne de kuşların ne cıvıldadığını biliyor. | Page 473 From part fourth |
1444 | Sen yaptığını yaptın ve bana bunu yaptığını söyledin | Page 485 From part fourth |
1445 | Eğer “makal” kelimesi “fāl” ile birlikte ise ve ağırlığı *** ise “fāl” tercih edilir ve her kelime daha az olur. | Page 485 From part fourth |
1446 | Ey bu dünyada çok çalışan ve umudun uzunluğuna aldanan sizler | Page 492 From part fourth |
1447 | Temsil konusunda insanlar yetkindir *** Babaları Adem, anneleri Havva'dır. | Page 502 From part fourth |
1448 | Ne zamana kadar, ne kadar tereddüt edeceksin, bunların hepsini unutkanlık mı sanıyorsun? | Page 506 From part fourth |
1449 | Lambayı çalıştır, belki onu görebilirim *** ve kağıt üzerinde numaralandırılmış mesajı oluşturabilirim | Page 513 From part fourth |
1450 | Eğer kötü bir iyilik yaparsan, sana onu öldüreceğinin sözünü verir. | Page 517 From part fourth |
1451 | Acı çeken tek kişi benim *** Erkek arkadaşımı onun beni gördüğü gibi görüyorum | Page 519 From part fourth |
1452 | Biz onun sırtındaydık, zaman yavaş akıyordu ve hayat bizi bir araya getirdi, ev ve vatan | Page 521 From part fourth |
1453 | Ya Ömer, Mekke'de haksızlık etme, orası haram bir ülkedir. | Page 521 From part fourth |
1454 | Kitabımı gözyaşları dökerek yazdım ve istediğimi yapmaktan başka seçeneğim yoktu | Page 533 From part fourth |
1455 | Bir gün bir dost senden özür dilerse, tanınmış bir kardeşi mazur görmek ihmaldir. | Page 534 From part fourth |
1456 | Keşke güzel yazıp, herkesin önünde güzel işler yapsaydım da denilseydi | Page 536 From part fourth |
1457 | Tıpkı bir rüya görenin uykudaki zevklere aldanması gibi, sen de yok olandan zevk alıyorsun ve meniyle meşgulsün. | Page 537 From part fourth |
1458 | Foday gençti ve umutluydu genç *** ve hayat geçti ve dönem geldi | Page 537 From part fourth |
1459 | Aramlarımız Aramlarımızı da içeriyordu *** ki yaşamak rüya gibiydi | Page 537 From part fourth |
1460 | Ey insanlar, gerçekleşmesini sağlayamayan bir umudum vardı | Page 537 From part fourth |
1461 | Dünya onun ruhunu sınarsa, ona dost kılığında bir düşman gösterir. | Page 542 From part fourth |
1462 | Ey dinleyici, dinlemenin faydası yok, bunu yapmazsan dinlemiyorsun demektir. | Page 546 From part fourth |
1463 | Öğrendim ve ilimin en hayırlısı, en faydalı olanıdır *** Şüphesiz benim rızkım olan bana gelecektir. | Page 546 From part fourth |
1464 | Sanki bu sarayın halkı yok edilmiş, halkı ve evleri elinden alınmıştır. | Page 546 From part fourth |
1465 | İnsan yaşamayı sever, çok yaşarsa kendisine zarar verir | Page 546 From part fourth |
1466 | Görkemli bir cübbe giymişti ve hizmetçiler ellerinde testilerle onun çevresini sarmışlardı. | Page 547 From part fourth |
1467 | Eğer hidayet yolunda durur ve ona uyarsanız*** iddia ettiğiniz gibi bu dine layıksınız demektir. | Page 548 From part fourth |
1468 | Ve tutkusu yatıştıktan sonra, bu ona parlaklığını kaybeden bir şimşek gibi göründü. | Page 549 From part fourth |
1469 | Hayatın boyunca, onun yeri hakkında bildiğin hiçbir şey, şımarık bir dilden daha fazla hapis cezasını hak etmez | Page 549 From part fourth |
1470 | Düşmanından bir defa sakın, dostundan ise bin defa sakın | Page 550 From part fourth |