Onların inançları antropomorfizme dayanmaktadır, çünkü şüpheci ve antropomorfik olanlara, bunun dışındaki konulardaki bilgileri bakımından alim denilebilir, dolayısıyla alimler bu yorumda Yüce Hakk'a yakışmayan bu yönüyle farklılaşmışlardır.
[ Yücelmenin Anlamlarında Ayrışma Alimleri ]
Bir grup, yukarıda bahsedilenin bilgisini taklit etmemiş, somutlaştırmamış ve aktarmamıştır. Allah'ın ve Resullerinin Cenâb-ı Hakk'a söylediklerini tefsir kapısına girmemişler ve bu söz ve harflerde sadece Allah'ın bildiğine, tefsirsiz inanmakla yetinmişlerdir. daha doğrusu şöyle dedi: "Bir cümleyle bilmiyorum ama aklî düşüncenin verdiğinden değil, Cenâb-ı Hakk'ın 'O'nun gibisi yoktur' buyurmasından dolayı teşbih şeklinde tutmaktan bahsediyorum. inançları teşbih ve teşbihten sahih olan zâhirî mânâ ehlinden seçkin hadis alimleri ve diğer bir grup yüceler de bu sözlerle tadil edilmişlerdir.” Aklî görüşte Cenâb-ı Hakk'a yakışmayan yönüne gelince, Hz. Yüce Allah tarafından vasıflandırılmak için aklî görüşte caiz olan, spesifikasyonların ötesinde bir aşkınlık yönüne dönüştürülmüştür.Gerçekte O, O'nun tarafından vasıflandırılmıştır ve gereklidir ve dikkate alınması gereken şey, bu kelimenin bu kelimeyle kastedilip kastedilmediğidir. Bu yorum onun tanrısallığını gözden düşürmez ve
'ye bağlı olarak onu iki, üç veya daha fazla şekilde değiştirmiş olabilirler.