İddialarına göre böyle bir vasıf sahibi olmak, makul bir insandan uzaktır.Biz, onların durumunda olan ve insanların Rasûller kadar bilgili olanlarından birkaçını ve içlerinden bazılarını öğrendik. Allah Resulü'nün (s.a.v.) sünnetlerine en çok uyan, sünnetlerine en sadık olan, hakikatin yüceliğine neyin uygun olduğunu bilen ve Allah'ın neyi takdir ettiğini bilen kimselerdi. Peygamberler arasında O'nun kulları ve onların tâbileri, Allah'ın bilgisi bakımından velîler, belirli ilâhî akış bakımından olağan öğrenim ve gayretin dışında olan, aklın, düşünce itibarıyla ulaşamayacağı bir şeydir. Ve onların en büyüklerinden birinin, Allah'ın bana O'nun ilmini açtığını, bakmadan, okumadan, daha doğrusu yalnız kalarak gördüğünü işittim. O da şöyle dedi: "Allah'a hamdolsun, çünkü ben, Allah'ın kendi katından rahmet ettiği ve kendi katından ilim öğrettiği bir kimseyi gördüğüm bir dönemdeyim. Allah, dilediği kimseyi rahmetine layık görür." Allah büyük lütuf sahibidir. Allah doğruyu söyler ve O doğru yolu gösterir.
( Yedinci Bölüm İlimde altmış nokta: Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed Allah'ın elçisidir. inanç. )