Şeriat alimleri, abdest almak istenilen kaba elin yıkanması konusunda ihtilaf etmiş olup, dört görüş vardır: Kimisi yıkamanın genel bir sünnet olduğunu söylerken, kimisi de abdest almak istediği kabın temizliğinden şüphe eden birine bunun tavsiye edildiğini söylüyor. Bazıları, abdest almak istediği kapta uykudan kalkan kimseye, elini yıkamanın farz olduğunu söylerken, bazıları da elinin temizliğinden şüphe edenlere tavsiye edildiğini söylemektedir. bu, özellikle gece uykusundan uyanana farzdır ve bu, benim bu konudaki bilgim dahilinde alimlerin doktrinlerinin bir özetidir ve her konuşmacının, kendi açıklamasını destekleyecek bir çıkarım argümanı vardır ve bu kitap, onların delillerini sunma yeri bizimki değil ve
Tamamlamak [batıni açıdan el yıkamanın hükmü]
Bu konunun bâtınî açıdan hükmü: Elleri yıkamak, kanun koyucunun terk etmesini emrettiği şekilde, onu temizlemektir ve bu da iki kısma ayrılır: Farz olan, müstehap olan ve caiz olan. bizim için farzdır ve aynı şekilde farzdır. Aynı anlamda bir araya gelen iki kelime, yani farz veya farz dersen de [Kahire baskısı Sayfa 337] aramızda hiçbir fark yoktur
< H3 style="color: rgb (255, 0, 0);">[ Bırakmak farzdır ve müstehap olan da bırakmaktır. ]
Sonra deriz ki eğer el şeriatın hükmü olan bir şeyin üzerindeyse o şey odur. Gasp edilmişse, çalınmışsa veya içinde ihanet varsa ve şeriatın tasarruf etmesine izin verilmeyen her şey varsa ve bu durumlardaki farklılıklar açıksa,
/p>