| [#] - | The beginning of the poem | Its position |
| 781 | Atasözünün *** atasözünün gözdeki görüntüsünde ve biçiminde yer alması gibi | Page 290 From part third |
| 782 | Eğer evrende Allah'tan başkası olsaydı bunlar olmazdı, aktif veya pasif kimse olmazdı. | Page 294 From part third |
| 783 | Ve siz yarattığınız şeyden vazgeçtiğiniz için, bazı insanlar yaratır ve sonra da vazgeçmezler. | Page 296 From part third |
| 784 | Ancak Allah'ın Allah tarafından anılması yakıcıdır *** ve bu konudaki hükmüm kesin bir hükümdür | Page 298 From part third |
| 785 | Kalbin secdesi kolaylığının başka kainatlarda hükmü yoktur *** | Page 302 From part third |
| 786 | Hak sana her zaman hikmetini göstermez ve onu hükümden mahrum bırakmaz. | Page 304 From part third |
| 787 | Allah'tan başkası yoktur, O'ndan başkası yoktur *** ve O'nun gözü ve iradesi dışında O'ndan başkası yoktur. | Page 304 From part third |
| 788 | Eğer O'ndan başka bir şeye şahit olursanız, birçok ayet ve resim olsa bile o, O'nun suretidir. | Page 304 From part third |
| 789 | Peki tam tersine bakın, başka hiçbir şey görünmezken nasıl gizleniyor | Page 304 From part third |
| 790 | Eğer benim ne söylediğimi bilseydin, onun söylediğinden başka bir şey olmazdın. | Page 305 From part third |
| 791 | İsimlerin evrenlerle oynadığı gibi, durum da akıllarla ve yasaklarla oynuyor | Page 305 From part third |
| 792 | Sarsıntısıyla yeri sarstı *** ve bize, “Nedir, nedir?” dedi. | Page 305 From part third |
| 793 | Var olan herkes haklıdır*** ve tanıklarda bulunan herkes yaratılmıştır | Page 306 From part third |
| 794 | Tanrı'nın dünyayı tek bir yerde uzlaştırması gerekli değildir. | Page 307 From part third |
| 795 | Hesap terazisinin ayarlanması *** Kitap Sözcüsü tarafından getirildi | Page 308 From part third |
| 796 | Tanrı, Rab, Rahim ve Kral *** hepsi aynı özü paylaşan gerçekliklerdir. | Page 310 From part third |
| 797 | Eğer gerçek kitaplarında ortaya çıkıyorsa buna inanın | Page 310 From part third |
| 798 | O'nun hikmeti yanında aklın üstünlüğü nerede? *** O'nu tesbih ederim, O'nu tesbih ederim | Page 311 From part third |
| 799 | Söylediğim hakikat hakkında, “Onu ihmal etmeyin ve ona uymayın” dedim. | Page 311 From part third |
| 800 | Bir kimse, başkası adına hüküm vererek hareket ederse, bu müstehaptır. | Page 313 From part third |
| 801 | Sözü anlamını kutsallaştıran bir varlık olarak yaratılmış olan varlık | Page 314 From part third |
| 802 | Benim için hayırlı olmayan bir şeye taptım, beni onun suretinde anlatana da tapmıyorum. | Page 316 From part third |
| 803 | O halde ona bakın ve sınırınızı aşmayın | Page 317 From part third |
| 804 | En yüksek meclisten bir elçinin kalbime getirdiği gerçek | Page 318 From part third |
| 805 | Toplanmanın anlamı, farklılığın anlamıdır; o halde ayrılıkta buluşmayı gözlerinle ara | Page 318 From part third |
| 806 | Zaman hangi saadeti bozamaz ki? *** Ve Allah, bu söylediklerinizde yaratma ve emir sahibidir. | Page 318 From part third |
| 807 | Beşin sırası biliniyor *** Üstündeki her sayı hafızaya alınır | Page 321 From part third |
| 808 | Kul, hakkın benzeri durumda olması dışında *** halinde olmaz. | Page 321 From part third |
| 809 | Ey iman edenler, korkun *** Ey Rabbimiz, biz neden korkacağız? | Page 325 From part third |
| 810 | İşin başka bir boyuta varacağını gördü ve sonuncu oldu | Page 326 From part third |