Kanıtların gerektirdiği gibi ona
« Sayı» [mümkün olanın mutlak hiçliği]
Önce gelen mümkün olanın hiçliği onun varlığına dair hüküm kastedilen değil, hiçliktir. Onu hukuken varlık haliyle karşılaştıran şey, eğer varlık olmasaydı, o zaman ona hiçlik uygulanacaktı. Yokluğun kendisine nisbet edilmesi caiz olduğundan mümkün olanın varlığı, kastedilmeyen ise, kendisi için gerekli olanın varlığına zıt olandır. Çünkü mutlak varlığın mertebesi, varlığı caiz olmadığı için mümkün olanın mutlak hiçliği. Bu mertebede ve bu da ilahın varlığında ve başka hiçbir şeyde
« Mesele” [çokluğu kadim insanlar]
Tanrı olmayan bir kadim varlığın varlığı zihinlerde imkansız değildir. Eğer yoksa, o zaman kimdir? Sadece işitme yolu
« Sayı » [Mümkün olanın varlığını belirtmek]
Var olmasını istediğini belirtenin mümkün olması, onun varlık olması bakımından varlığını belirtmesi değil, Mümkün bir şeye izafe edildiği için, başka bir mümkün şeye izafe etmek caizdir.Mümkün olan bir şeyle değil, mutlak olarak mümkün olanla varlık, mümkün olan bir şey vasıtasıyla olmadıkça ne kastedilir, ne de gerçek olur.
« Sayı » [özel neden]