Mekke Fetihleri ilham verici alıntılar (... Daha)
( Namaza kılındırılan kişinin, kaçırdığı namazı imamla buluşturup buluşturmayacağı bölümünde sorulmuştu. Hukukçuların terminolojisine göre bu bir kefaret midir, yoksa kefaret midir ?)
(Arapça orijinal metni kontrol edin ...)
Derseniz, namaza kılınan kişi kaçırdığını imamla mı telafi ediyor, yoksa görünüşe göre cevapta emredilen kanunun üç mezhepten oluştuğunu söylemiştik. imamın selamından sonra getirmesi, o zaman yerine getirilmesidir ve imama yetişen şeyin namazın başlangıcı değil, bir akide olduğu, bir diğeri ise imamın selamından sonra kıldığı şeyin bir ifa olduğudur. İmamla birlikte kıldığı şey, namazın başlangıcıdır, ben de öyle söylüyorum. Üçüncü bir öğreti ise söz ile amel arasında ayrım yapıyor: O, namazı sözle, yani kıraatla kılar, namazı da kıraatle kılar. Yani kim akşam namazının bir rek'atını birinci doktrine göre, yani fıkıh doktrinine göre kılarsa, o kılmış olur. Eğer imam, namazı iki rek'at olarak okur ve bunda da şu ayeti okursa, o bunu yapmış olur. Kur'an'ın anası ve bir surenin arasına oturmaz, ikinci doktrine göre ise Kur'an'ın anasını ve sesli olarak konuştuğu bir sureyi okuduğu bir rekatta durur. Yüksek sesle oturur ve oturur. Sonra bir rek'at ayakta durur ve Kur'an'ın anasın

