Hayır, Rabbine yemin ederim ki, aralarında ihtilaf ettikleri şeylerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden dolayı içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyet göstermedikçe iman etmiş olmazlar.

Daha doğrusu kadınlarla ilgili bu rivayeti belirterek bu bağlamda örnek kullandık, çünkü biz kadının meselesindeyiz, ihramda yüzünü kapatmaz, kıskançlık gizlemeye hükmünü verir ve bu Allah'tan daha kıskanç kimsenin bulunmadığı Sahih'te sabittir.Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Saad hakkında şöyle buyuruyor: "Saad kıskançtır, ben de öyleyim." Ben Saad'dan daha kıskançım, Allah benden daha kıskançtır ve kıskançlığından dolayı ahlâksız şeyleri yasaklar.

Ve Allah'ın kıskançlığını aşan her şey, zatında Allah'tan daha kıskançtır ve Allah'ın katında olan şey Allah ahlâksızlık değildir, çünkü eğer Allah katında bir ahlâksızlık olsaydı, onu yasaklardı, çünkü Allah haram kılmıştır. Ahlaksız fiiller, açık olsun, gizli olsun, o zaman hüküm yaygın olmuştur. Bu, bunu yapan bir kimsedir. Allah katında olmayan bir müstehcenlik, müstehcenliktir ve sözlerinde Allah'a yalan söylemiş ve kıskançlığından dolayı bu hükmü tesis etmede kendisini Allah'tan daha akıllı bulmuştur.Demek böyle o

Bir kişi kendisini tanıtıp bu teraziye dahil etse, kendisini imandan uzak bir kâfir olarak görürdü. Çünkü Allah, bu özelliğe sahip olanın imanını yalanlamış ve onun mümin olmadığına dair kendi aleyhine yemin etmişti. Bu, tasdikli yeminle birlikte ilahî bir hükümdür ve o da şöyle dedi: "Hayır, Rabbine yemin ederim ki onlar inanmıyorlar." Eğer gizlenmek onun için bir esas olsaydı, ona ihramlıyken böyle söylenmezdi. Yüzünüzü örtmeyin, görmüyor musunuz ki, başörtüsü ayeti başlangıçta nazil olmadı, mahlûkatın bir kısmını ve diğerini çağırmak suretiyle nazil oldu ve şeriat hükümlerinin birçoğu evrensel sebeplerle nazil oldu. eğer bu sebepler olmasaydı, Allah kendilerinde vahyedileni indirmezdi. Bu nedenle Allah'ın kulları, başlangıçta ilahi hüküm ile eğer istenirse ilahi hüküm arasında ayrım yaparlar. Allah'ın bazı kulları için bu istek bir sebep olabilir. Bu hükmün vahyedilmesi için Hakk'ın onu vahyettiği düşünülürdü, çünkü eğer bu olmasaydı, başlangıçta vahyettiğinden başkasını vahyed

Hac ibadeti, kıyamet günündeki halleriyle, darmadağınık ve tozlu, dua eden, çağırana koşan, ziynetten vazgeçen, taş atan, ahmakların işi olan insanlarınkine benzer; çünkü ibadette, bilselerdi içinde ne vardı, akılları şaşardı, taş atan deliler gibiydiler, Allah da taş atarken onlara gösterinin büyük olduğunu bir uyarı yaptı, akıllarını yerlerinden aldı. Sonra ibadet olmaz. Hac hariç çoğu ameli sahîh bir ibadettir. Aynı şekilde kadınlar da kıyamet günü ihramlı oldukları gibi yüzleri açık olacak ve eğer örtünün indirilmesi gibi psikolojik amaçlar bağlanmamış olsaydı. , perde ayeti nazil olmazdı, çünkü Allah bu sebeple onu geciktirmezdi ve benzeri diğer hükümler de bu, emanete sebep olan bu şahsın hesabına dair bir hatıradan başka bir şey değildir. İnsanlar bundan habersizken, kendisi bu konuda strese girdiğinden dolayı kıyamet gününde buna sebep olmayacağını umacaktır .

Aynı şekilde kıyamet günü içtihat ehli de iki kişi olacaktır, bunlardan biri yasağı aşacak, diğeri ise ayete bağlı kalarak aslına dönerek bu ümmetin sıkıntılarını aşacaktır. Allah katında, yasağı aşan kimseden Allah'a daha yakın ve mertebe olarak daha büyüktür, çünkü yasak, kökeni ortaya koyan, sıkıntıyı kökenden kaldıran ve hal O'na dönen tesadüfi bir meseledir. Cennette diledikleri yerde, şehvet ehli de mümin olsalar bile bu konuyu ihmal etmemişlerdir ve pişman olacaklardır. Allah doğruyu söyler ve doğru yolu gösterir .

Varlık bir mekândır, yurdun Rabbi birdir ve yaratıklar bu yurdun örttüğü Allah'ın çocuklarıdır. Peki perde nerede? Allah'tan başka gören var mı? Allah'tan başka gören var mı? ? Bir şey gerçeğinden perdelenmiştir. Bütünün bir kısmı O'nun gözündendir. Havva, Adem'den yaratılmıştır. Kadınlar, erkeklerin bir kısmıdır. Bunlar, kıskançlık hastalığında kullananlara ilaçtır. Hastalığını giderir. ve onda iman şevkinden başka bir şey kalmamıştı, çünkü o, dünya hayatında, hükmünün etkili olduğu yerde kaybolmayan bir şevktir. O halde, kardeşim, tabiat takıntısından sakın, çünkü Oradaki kul, farkında olmadığı bir yerden onunla güçleniyor ve Allah'a rezil olması ne kadar çabuk oluyor .

O, Allah'ın salat ve selamı üzerine olsun şöyle buyurmuştur: Allah sizden faizi yasaklamaz ve onu sizden almaz

O halde kim iddiasına olan inancını kıskanırsa, onun hükmü şudur: kıskandığı konuyu başka bir şeyde gördüğünde ve yaptığında bunu göstermez veya gerçekleştirmez.Bu iman gayreti değil, tabiatın gayretidir ve onun kıtlığı Allah'ın verdiği şeydir. onu .