[ Kahire baskısının 186. sayfası ]
[ Yazarın hayatında Hızır ]
< /p> Bil ey dostum, Allah sana yardım etsin, bu çivi Musa aleyhisselam'ın sahabesi Hızır'dır. Allah şimdiye kadarki ömrünü uzun etsin. Onu gören birini gördük ve bir anlaşmaya vardık. Onunla ilgili garip bir olay. Çünkü Şeyhimiz Ebu Abbas el-Araibi, Allah ona rahmet etsin. Resulullah'ın zuhurunu müjdelediği bir zat hakkında benimle onun arasında bir mesele çıktı. Allah'ım, Allah'ın duası ve selamı üzerinize olsun. Bunun üzerine bana şöyle dedi: O falancanın oğlu filancadır ve benim tanıdığım bir şahsın ismini verdi, ben onu görmedim ama kuzenini gördüm. belki de ona karşı durdum ve kabul etmedim, onun hakkında söylediklerini kastediyorum, çünkü onun meselesini anlamıştım ve hiç şüphe yok ki şeyh ona okunu geri verdi, içi yaralanmıştı ve ben de öyle yaptım. hissetmiyorum. Durumumun başındaydım, o yüzden ondan evime döndüm. Yoldayken tanımadığım bir kişi karşıma çıktı. İlk başta beni sevgi dolu, şefkatli bir selamla karşıladı ve şöyle dedi: Bana şöyle dedi: "Ya Muhammed, Şeyh Ebu'l-Abbas falanca hakkında sana anlattıklarında doğruyu söyledi ve Ebu'l-Abbas el-Uraibi'nin bahsettiği şahsın ismini bize verdi, ben de ona dedim ki: 'Evet' dedim ve ne istediğini öğrenip geri döndüm ve durumu şeyhe bildirdim.Yanına girdiğimde bana şöyle dedi: 'Ey Ebu Abdullah, senin yanımda olmana ihtiyacım var. Eğer sana kabul edemeyeceğin bir meseleyi anlatırsam Hızır sana yaklaşır ve falancanın sana anlattığında doğru söylediğini söyler ve bu seninle her konuda nerede uyuşuyor? benden haber aldın mı?” dedin ve durdun, ben de dedim ki: Tevbe kapısı açıktır.