| [#] - | The beginning of the poem | Its position | 
|---|
| 901 | Konuşmacıları dedi ki: Eğer seni hayırla övüyorsak, sen övdüğümüz ve övdüğümüzden üstünsün. | Page 495 From part third | 
| 902 | Gözün sevinci, ruhun sevincinden başka bir şey değildir.*** Öyleyse duyulara giren her manaya bakın. | Page 501 From part third | 
| 903 | Hak olmasaydı varlık olmazdı, kâinat olmasaydı O'ndan başkası olmazdı. | Page 503 From part third | 
| 904 | Ey en yüce ruha geniş bir yatak yaratan İmran'ın kızı Meryem | Page 505 From part third | 
| 905 | İnsanlar kendileri için neyin amaçlandığının farkında değiller ve buna karşı körlük içindeler. | Page 510 From part third | 
| 906 | Kıstak ilmi, aşırı uçlarla ortayı bir araya getirenden başkasının kavrayamayacağı bir ilimdir. | Page 511 From part third | 
| 907 | Her bölüme ulaşırsanız hepsini yanıtlayıp kabul etmeniz mümkün. | Page 513 From part third | 
| 908 | Teşekkür istersen sana şükreden kimseyi bulamam ***, teşekkür etmezsem de nankör olurum | Page 513 From part third | 
| 909 | Çok tanrıcılık devam ediyor ama onu nesneleri ve görüntüleri gören dışında kimse bilmiyor | Page 519 From part third | 
| 910 | Büyük olan büyük olduğunda iner *** ve eğer büyükse özü gerçekten yücedir | Page 519 From part third | 
| 911 | Bitirmek için nefsin *** demesini yasakladım ama bitmedi | Page 522 From part third | 
| 912 | Bilimin ihtilafları hakikatin gerçeklerini ve kullarını ortaya çıkarır | Page 523 From part third | 
| 913 | Hepimiz O'na karşı fakiriz ve O'nun yanında hepimiz küçüğüz. | Page 523 From part third | 
| 914 | Eğer sana bir yolum olsaydı, sana karşı hiçbir delilim olmazdı | Page 524 From part third | 
| 915 | Göz birdir, hüküm neseptir, göz zahirdir, kâinat da sebeptir. | Page 525 From part third | 
| 916 | Makamlarınız birikmiş olsa bile, Allah'ın kullarını bir kaderleri var diye küçümsemeyin. | Page 527 From part third | 
| 917 | Ben onların geleceği, geçmişi ve benim olduğu köleyle birlikteyim | Page 530 From part third | 
| 918 | Temsil bakımından halk ehildir *** Babaları Adem, anneleri Havva'dır | Page 532 From part third | 
| 919 | Başkasını anlatan, kendini anlatanla aynı değildir | Page 532 From part third | 
| 920 | Ey yaratılan yaratık, ne kadar çağırırsın, ne kadar bükersin | Page 534 From part third | 
| 921 | Kendi türünden olanlara hayret eden kişi cahildir ve kendinden sapmıştır | Page 534 From part third | 
| 922 | Işık bize açıklama getirirse anlamları bu şekilde anlarsınız*** | Page 535 From part third | 
| 923 | Bişr, Irak'ın kontrolünü kılıç kullanmadan ve kan dökmeden ele geçirdi | Page 536 From part third | 
| 924 | Aynı olsak bile bir araya gelirsek tam tersi oluruz | Page 538 From part third | 
| 925 | Bir süreliğine sana yaklaşmak, sonra bir süreliğine benden sana gelmek istiyorum | Page 543 From part third | 
| 926 | Bu yüzden onun ***'e yaklaşmasına izin verdik ve yükselişe yaklaştık. | Page 543 From part third | 
| 927 | Bu onun açısından bir düşüş eğilimiydi *** ve o da bana karşı zayıftı | Page 543 From part third | 
| 928 | “Ben birim” diyorsanız doğru söylüyorsunuz, “Bir değiliz” diyorsanız yalan söylemiyorsunuz. | Page 545 From part third | 
| 929 | Doğru kelimeyi telaffuz ettiğinde, konuşmanın sonucunu gerektiren şeye göre konuşur. | Page 545 From part third | 
| 930 | Sıfatın bir sıfat olduğunu söylersek *** peki sıfat olduğu nereden geliyor? | Page 546 From part third |